Wednesday, January 04, 2006

Şiir: Her aşk kendi içinde değerlendirilmeli

her bir sevda, bir ask sonunda
degilim bir not vermek zorunda:
gercekti ya da degildi?
degdi ya da degmedi?

hem nasıl olcebilir
nasıl karsılastırabilir ki insan
onca farklı duyguyu
bir ask ıcınde yasanan:
alfa*eli,ayağı titreten heyacan suresi
-beta* hayalkırıklıkları*heyecan/hayalkırıklıgı katsayısı
cıkan sonucun logaritması,
carpı gunluk ortalama kalp atısı
bolu mutlu gecen gun sayısı....
ne kalacak elde?
tek bir gercek:
askın formulu yok gulum
ya da fonksiyonel degerlendırılmesı..
ask daha basit bir mantık onermesi:
ya var ya yok.
varken ruhunda duygu seli,
yokken gonlun suya hasret bır col gıbı...
arada bir sey yasamak,
belki sevgi
belki de teselli.

tek bildigim,
ask caldı mı kapını acmalı buyur etmeli,
kalabildigi kadar misafir edip,
bittiginde ya da gittiginde
"ne iyi ettin de geldin, ilk fırsatta gene gel" deyip
umutla beklemeli..
askı kapınıza getirene
-alıp goturen gene o olsa bile-
kızıp kusmemeli..

yasadıgının ve
bedenden ote bir hayatın ispatı olan
aska
haksızlık ya da huysuzluk etmemeli..
hele mantıkla irdelemeye hic yeltenmemeli ...

ask,
geldigi zaman
oldugu gibi guzel...


4 ocak carsamba 13:28,
bir halsizlik ustumde, calısmak neticesiz...

Monday, January 02, 2006

Şiir: kaderim,

kaderim,

son 6 senedir,
ne dedinse he dedim.
simdi artik,
is tamam, guc tamam,
tez tamam, ev tamam...
ustune
artik bu yil senden
delidolu bir ask isterim..

kimle nasil bilemem...
kumrallara hayransam da
sarisina-esmere olmaz demem...
boy-gobek orani artik onemli olmasa da
emin ol az da olsa konusmayanla edemem.
her ne kadar maddiyatci degilsem de
otuz kusurunde
evi, arabasi,
cebinde onparasi
yoksa,
ne ona ne sana guvenmem...

ama herseyden ote,
sevmesini bilmeyeni hic dilemem...

hani ben ne istedigimi soyleyeyim de
bunca yildan sonra
"demedin ki" bahaneni dinleyemem..


2 ocak 2006,
aksam 7:46

;)