Sunday, June 25, 2006

Siir: Kamil ile anlar...

-I-
Sana bu satirlari,
gecenin yarisindan sonra,
zayif sari bir tepe lambasi isiginda,
etrafimdaki tanimadigim insanlarin
cani sikkin bakislari
kipirdanip duruslari arasinda
yaziyorum.
Ne yapayim?
Kamil hizli gitmiyor,
Su Izmir yolu bitmek bilmiyor,
Ask,
sensiz ya da bir yarsiz,
-hele de bu dar koltukta-
gozume uyku girmiyor.


-II-
Daracik otobus koltuklarinda
rahatin adi: yolculuk yastiklari.
lacivertli-sarili,
siyah-beyazli,
hatta bazisi havali,
ortopedik tasarimli.
Gel gor ki,
sirt cantasina sigan,
koltuk altina atilan,
bu yeni moda,
kemikli de olsa,
kipirdanip dursa da,
yaslanilmak ugruna bel de kirsa,
yan koltuktaki sevgilinin
omzunun ya da gogsunun
yerini tutar mi?
Insan o yastiklarda
yarin
derin derin nefes alisini hisseder
gup gup atan kalbinin sesini duyar mi?


Sanmam.

Yalniz ve asksiz yolculuklarin sus payi
bu pufidik modern tasarimi alip da
yarin yerine koyamam!
Yoklugunda
zorluk cekmeli,
farkina varmali
insan,
Yoksa,
dar koltuklu otobus seyahatlerinde
harcanacak eziyetli anlarin bile
yar yaninda donusecegi zevke varamam..


Ben
yollarda
yorgun
yastiksiz
rahatsiz
ve biraz da sabirsiz !
Sen,
Belki yataginda
belki rahat bir koltukta,
Halden
-hatta belki benden-
habersiz,
ne haldesin,
nerelerdesin
ve kimsin,
a be hayirsiz ?



23 Haziran 2006,
gece yarisini gecti, gonlum gene nilufer yerine kamil koc'u secti..

0 Comments:

Post a Comment

<< Home